Pisliği size anlatabilmem için bana öncelikle bir şehir gerekli. Öyle bir şehir ki, taş yığınının ötesinde paçalarından pislik akan insanların yaşadığı önemsiz sınırlarla çevrili olsun. Çocuklarına parkta üstünü kirlettiği için kızan çamur suratlı ana/baba müsveddeleri eksik olmasın. Sabah olunca kağıt parçaları kazanmak için metro adında solucanlarla bok tünellerinde ilerleyelim. Etraf o kadar çöple dolsun ki, bu pisliği temizlemek için onlarca kamyon sürekli hareket halinde olsun. Uymayacağımız kurallar koyulsun, tabelalar kırılsın, bastığımız yerler tükürükle ıslansın.
Ahhh.. bu pislik içerisinde yine de kalbimiz sevgi istesin, güzel hayaller için yeşil doğa resmedelim. Aykırı olan gençler savunuyorum dediği şeyin daha ne bok olduğu hakkında bir fikri bile olmasın. Üremeyi erkeklik böbürlenmesine çevirip, koltuk altları kokan kas kafalı beyinsizlerin sayısı günde elli kişi artsın. Üstüne yemek döktü diye kızdığımız çocuğumuza inat etrafı kana bulamak hakkımız olsun. Şehir mi pis, yoksa insan denilen yaratık mı.. Saf olan ne varsa karışımlarımızla kirletiyoruz. Bakmayacağı çocuk için tüp dolu odalarda şans deneyenlerin bekleyişi.. Sokak hayvanlarını kendinden pis gören asalakların şehri. Kısacası her birimizin orasına burasına pislik bulaşmış. Detaylı temizlik vaat eden firmalara ise kesinlikle inanmayın!
Yorumlar